Anne olduğumdan beri birçok deneyim yaşadım. Tecrübesizlik, panik, heyecan, huzursuzluk, yanlışların yanında içgüdüsel çok doğru davranışlar da oldu. Ama şu an kendimi daha bir olgun daha anne hissediyorum. İlk 4-5 ay neyi nasıl yapacağımı öğrenerek geçti diyebilirim. Ayrıca daha sabırlı ve rahat olmayı da öğreniyor insan. İlk başlarda Tuna uyumadığında bütün gece uyumayacak diye bir korku beni sarıyor ve çok geriliyordum. Gerçi bu korkumda haksız da sayılmazdım. Kolik belası yüzünden geceleri pek de uyumuyorduk.
Şimdilerde ise uyumasa bile elbet uyuyacaktır diye çocuğumu da kendimi de strese sokmuyorum. Klasik biraz oyun oynama ama çok hareketli oyunlar değil, birlikte evde gezinmeler, sonra odamızda biraz vakit geçiriyoruz loş ışıkta, pijamalarımızı giyiyoruz çoraplarımızı çıkarıyoruz(artık) sonra emme seansımız başlıyor. Sonra da eğer bir rahatsızlık huysuzluk yoksa 20-25 dakika içinde Tuna'cım uyuyor. İlk yarım saat ben de onunla birlikte kestiriyorum. Sonra iyice daldıktan sonra da Tuna'yı odasına yatırıyoruz. Tabi bazı geceler sık uyandığında bizimle uyuduğu da oluyor. Ne yazık ki bazen çok yorgun olduğumdan sık uyandığı zaman tekrar odasına götürmek zor geliyor. Ama elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum.İşte bunun gibi birçok yapmaya devam etmeliyim ve yapmamalıyım dediğim şeyler var. İsmine de annelik listem dedim. Bunlar tamamen kendim için bana özel maddelerdir.
Önce olumlulardan başlayalım;
Yapmaya devam edeceklerim:
- Dans. Her gün iş çıkışı eve gittiğimde Tuna'yla yarım saat dans etmek. Müziği açar açmaz heyecanlanıyor. Göz temasımızı artırdı ve dans ederken bana çok güzel sarılıyor. Dönmeye bayılıyor. Bu dans olayını "Ada Kızım"ı okuduktan sonra yapmaya başladım.
- Banyo. Tuna'yla birlikte banyo. Tuna bebekliğinden beri küvetinde yıkanmayı hiç sevmedi. Banyo benim için en zor anlardı. İlk iki ayında çok zorlandık. Sonra arkadaşım Füsun'un önerisiyle Tuna'yı kucağımda yıkamaya başladım. O zamandan beri banyo bizim için bir keyif. Hiç sesini çıkarmıyor çok rahatlıyor. Şimdilerde ise sevinç çığlıklarıyla banyoya giriyor.
- Yemek. Katı gıdaları tattırmaya 5. ayımızdan itibaren başladık. Maşallah oğlum yemek yemeyi çok seviyor. Ayrıca Meloş teyzemiz sayesinde çok fazla rondo da kullanmadık. Bu konuda da zorluk çekmeyecek gibi görünüyoruz. Yemek yerken artık istemeyince hemen bırakıyorum zorlamayı asla sevmiyorum ve şimdilik herşey yolunda.
- Kitap. Tuna'ya her akşam "Ben küçük bir kampumba'yım."hikayesini okuyoruz her seferinde de parmak kuklayı yemeye çalışıyor. Çok keyifli. İleri de ona bir sürü hikaye okumak istiyorum.
- Gülmek. Oğlumla birlikteyken hiç surat asmamaya çalışıyorum. Zaten genelde pozitif bir insanımdır. Tabi ki canımın sıkkın olduğu zamanlarda oluyor ama bunu ona yansıtmamak istiyorum ve küçük olayların kendi canımı sıkmasına da izin vermiyorum. Oğlumu çok seviyorum ve onun yanındayken mutluyum.
Yapmak istemediklerim:
- Cep telefonu. Cep telefonunu Tuna'nın yanında kullanmayı hiç istemiyorum. Ama yine de telefon çalınca başka odaya gidemediğim oluyor. Aslında radyasyon önleyici aldım ama sadece benim cep telefonum yok ki anneanne, babane, teyze...
- Tv. Tuna'nın olduğu ortamda Tv'nin çok açık olmasını istemiyorum. Gerçi onun bakmasını engellemeye çalışıyoruz. Ters oturduyoruz vs ama yine de ilginç bir ses de kafasını çeviriyor. Elimden geleni yapıyorum. Akşamları eve gittiğimde tv'yi hiç açmıyorum. Bazı günler hariç :)
- Yorgunluk. Bazen öyle yorgun oluyorum ki Tuna'yla yeterince vakit geçiremiyorum. Daha az yorulmayı daha dinç olmayı çok isterdim. Ama bazı günler gerçekten de insan vücudu dayanamıyor. O zamanlarda da babamız sağolsun yardımcı oluyor ve anne dinleniyor.
- Temizlik. Bazen temizlik konularına kafayı çok takıp babamız eve gelince Tuna'yla ikisini başbaşa bırakıp çamaşır suları vs. dalıp gidiyorum. Sonra düşündüm oğlumun her anı çok özel. Tabi ki temizlik yapacağım. Yardımcı bayan haftada bir gelse de her gün bir sürü iş oluyor. Ama yine de abartmamaya karar verdim. Az öz temizlik çok aile saadeti :))
Şimdilik aklıma gelenler bunlar yaşadıkça, öğrendikçe listeme yeni maddeler ekleyeceğim ...
20 Nisan 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder